Dünya, ABD-Çin teknolojik çatışmasının net savaş hatlarına sahip olduğunu varsayıyordu. Ancak şaşırtıcı bir değişiklik, birçok kişi tarafından bilinen ancak jeopolitik gerilimlerin büyük resminde iyi huylu olduğu düşünülen bir teknolojiyi ön plana çıkarıyor. Açık kaynaklı çip teknolojisi RISC-V'nin merkezde yer aldığı ABD-Çin destanının son bölümüne hoş geldiniz.

RISC-V: Belirsizlikten öne çıkanlara

Yakın zamana kadar, teknoloji meraklılarının ve içerdekilerin yalnızca bir kısmı açık kaynaklı bir teknoloji olan RISC-V'ye derinlemesine aşinaydı.

Arm Holdings'in pahalı tescilli teknolojileriyle rekabet eden RISC-V, günlük akıllı telefonunuzdan üst düzey yapay zeka işlemcilerine kadar her şeye uygulanabilen, uygun fiyatlı ve çok yönlü bir çözüm sunar.

Ancak Çin'deki yaygın kullanımı Washington'da alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi komite başkanları ve koridorun her iki tarafındaki Senatörler de dahil olmak üzere üst düzey milletvekilleri Pekin'i işaret etti.

Çin'in açık işbirliği kisvesi altında yarı iletken endüstrisini kurnazca ilerlettiğini ve potansiyel olarak ABD'nin hakim konumunu tehdit ettiğini iddia ediyorlar.

Çin'in ordusunu bu teknolojiyle modernleştirmesi tehdidinin yanı sıra Çin'in ABD'nin çip tasarlama konusundaki fikri mülkiyet haklarına engel olan gölgesi de var.

Kritiklik Temsilci Michael McCaul'un sert duruşuyla daha da vurgulanıyor. Sanayi ve Güvenlik Bürosu'ndan derhal harekete geçilmesini talep ediyor ve duyulmaması halinde yasama hamleleriyle tehdit ediyor.

Ancak Ticaret Bakanlığı'nın ağzı sıkı olmaya devam ediyor. Devam eden incelemelerini kabul ederken, duruşlarına dair net bir gösterge vermediler.

RISC-V tartışmasının küresel dalgalanma etkisi

Ortaya çıkan tartışma yalnızca ABD-Çin anlatısı değil. RISC-V küresel bir işbirlikçi çaba olarak duruyor. İsviçre merkezli kar amacı gütmeyen bir kuruluş tarafından denetlenen ve başlangıçta Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nde doğan bu teknoloji, Pentagon'un DARPA'sı tarafından daha da geliştirildi.

Yaratıcılar RISC-V'yi internet, USB veya Ethernet kadar evrensel ve dönüştürücü bir teknoloji olarak tasavvur ettiler.

Özellikle Çin, RISC-V'nin yükselişinin tek hayırseveri değil. Qualcomm gibi devler, RISC-V tabanlı çözümler için Avrupalı ​​otomotiv firmalarıyla işbirliği yaparken, Google da Android'i bu çiplerle uyumlu olacak şekilde değiştirmeye hazırlanıyor.

Ancak olay örgüsü kalınlaşıyor. Biden yönetimi milletvekillerinin tavsiyelerine kulak verirse, ABD ve Çin teknoloji şirketlerinin açık teknik standartlar konusunda işbirliği yapma biçimini kökten değiştirebilir.

Böyle bir hamle, Çin'in yarı iletken bağımsızlığı hedefi açısından bir gerileme olabilir. Aynı zamanda ABD ve Avrupa'nın uygun fiyatlı ve çok yönlü çipleri öne çıkarma çabalarını da engelleyebilir.

RISC-V ekosistemine derinlemesine yerleşmiş bir girişim olan SiFive'dan Jack Kang, potansiyel sonuçların net bir resmini çiziyor. Kısıtlamaları internette çalışmanın yasaklanmasına benzeten Kang, bunun teknoloji, liderlik ve inovasyon üzerindeki yıkıcı etkisi konusunda uyarıyor.

Ancak ihracat kontrol avukatı Kevin Wolf'un da belirttiği gibi teknolojiyle ilgili tartışmaları düzenlemek keşfedilmemiş bir alan değil. Nadir bir hareket olsa da, çip ihracatına ilişkin mevcut kuralların oluşturduğu emsal böyle bir öneriyi kolaylaştırabilir.

ABD-Çin teknoloji çatışması, öngörülemeyen dönüşleri ve dönüşleriyle, küresel teknolojik işbirliğinin karmaşık ağına örnek teşkil ediyor.

Uluslar çıkarlarını korumakla boğuşurken, işbirliği ile rekabet arasındaki çizgiler bulanıklaşıyor. Bu yüksek riskli oyunda kesin olan bir şey var: teknoloji savaşı henüz bitmedi.